Günlerdir açım. Kalbimi doyurmaya geldim.




Sana geldim.
Omzundan düşen askını düzeltmeye,
Saçını öpmeye geldim.
Gerdanına takamadığım bütün elmasları,
Yerin milyon altından çıkaran köleleri kurtardım da geldim.

Sana geldim.
Ne zamanı bıraktım, ne bir uğraş gelirken.
Yeni insan icatları bunlar!

Çınarlar böyle ihtişamlı değilken,
Mezarlıklar yokken,
Daha kimse ölmemişken geldim.

İnsanlar nefreti öğrenmemişken,
Hiç bir kural yokken geldim.

Gidenlerin arkasından döktüğüm suları yerden yaladım geldim.

Acımı anlatmaya,
Yaralarını yiyip, zehirlenmeye geldim.

Buğday teninde, dünyanın aç tarafını doyurmaya geldim.
Çırılçıplak!

Nefreti bıraktım, çoluk çocuğu topladım geldim.

Dişlerinde yeni müzikler yapmaya geldim, dişlerimle.

Paspasın kenarını düzeltmeye,
Duvardaki eğri tabloya sinir olmaya geldim.

Açamadığın konserveleri açmaya,
Tutamadığın sözleri tutmaya geldim.

Hasta olup yataklara düşeyim de,
Sen iyileş diye geldim.

Diken batarsa eline, canın acırsa ben varken,
Benim canım çıksın diye geldim.

Kim olduğunu sormaya,
Parfümünün tadına, boynundan bakmaya geldim.

Hayatının tam içine bağdaş kurmaya geldim.

Başka türlü sevmeye,
Dünyanı değiştirmeye geldim.

Dinle beni kadın!
Nasıl seveceğimi anlatmaya geldim.

- Aaa, sen ne zaman geldin? 
- Az evvel. 
- Canım şunu açar mısın, çok sıkışmış. Ellerim koptu. Bıçak getireyim mi havasını alırsın. 
- Bıçak var bende. Az önce birini öldürdüm de geldim. 
- Hoşgeldin. Aç mısın canım?
- Çok. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mor Yumurta Turşusu

Saçlarım on numara görünüyordur kesin. Fena rüzgar var çünkü.