Bıçaklandım (Eski adı İntihardı aslında)

Kafam çok güzel yine. Böyle bir anda kafam güzel olmasaydı canım çok yanardı kesin.

Kısaca anlatmaya çalışacağım. Zira; Hırsızın açtığı delikten kan epey hızlı akıyor.

Az önce gazı açmıştım. Tüm hazırlığım tamamdı zaten. Aileme veda ettim, hissettirmeden. Bir miktar paramın nerelere paylaştırılacağını yazdım. Güzel bir mektup yazdım. Arkamdan kimse ağlamasın falan gibi; İyimser ama kızdırıcı cümleler. Nasıl ağlamasınlar? Neler için ağlamıyor insan. Benim içinde birileri ağlayacak muhakkak. Herkese veda ettim diye hatırlıyorum. Kalan varsa, zaten çok sevmediklerimdir.

Tam mutfakta masama oturmuş ve bu yazıyı yazmaya başlamıştım ki; Kapı çaldı. Gazı kapattım. Kapıyı açar açmaz içeri daldı, engellemeye çalıştım. Bir anda yerde buldum kendimi. Ama merak edecek bir şey yok. Şimdi de canım acımıyor. Tek endişem buydu zaten.

Üst kattaki küçük çocuğun çıldırtıcı sesi geliyor yine, bir kez daha mutluyum şimdi öldüğüme. Dayanılır gibi değildi çünkü!

Bakkala yirmi beş kuruş borcum kaldı galiba. Hırsıza söylesem öder mi acaba?

Çağırdım, bakmadı. Çalışıyor sonuçta adam.

Telefonum çaldı. Sevgilim aradı az önce. Açmadım. Önemli bir yazı yazıyorum sonra arar mısın diye mesaj attım, tamam dedi.

Terasta mangal yapıyorlar. Aklıma bir kaç gün önce arkadaşlarımla konuştuğumuz bir konu geldi kokuyu alınca. Köpekler için yazları dışarıya su bırakıyoruz ama tavukları zevkle yiyoruz. O cesedin başında hoş sohbetler dönüyor. Onun hiç bir fikri, ailesi, yaşamı veya hayallerinin olmadığından emin bir şekilde; Bir ineğin bacağının parçasını yerken evlenme teklifi almak ne romantik! Sinekler örneğin. Kim bir sineğin aşkının, sinekler arasında efsane olmadığını, nesiller boyunca anlatılmadığını ispat edebilir? Köpek öldürünce cani, sinek öldürünce refleksleri hızlı insan oluyorsun. Ben artık bunları kafaya takmak istemiyorum. Zaten ölüyorum. Bunları da siz düşünün artık.

Salonun camını açık bıraktım. Umarım yağmur yağmaz.

Öldüğümü hisseder miyim acaba? Bunca yazının boşa gitmesini istemem. Kendimden biranda geçersem yazıyı gönderemem. Onun için bitmeden önce göndermeye çalışacağım.

Şimdilik kendimi iyi hissediyorum. Merak etmeyin. Gerçi siz merak ederken, yani bunları okurken, ben en çok merak edilmeyecek bir durumda olacağım. (Şaka yapmadan gitmeyeyim dedim.)

Kan parkenin üzerine aktı. İki parke arasında küçük ırmaklar oluştu. Hani, su kanalına çok sonra su verirsin de, yavaş yavaş yolunu bulur ya, tam öyle. Epey akmış. Yerler falan hep battı ya!

Hala canım acımıyor ama. Korktuğum kadar yokmuş.

Hırsız geldi az önce. Kapıdan bana baktı. Ben de ona baktım. Kafasında siyah bir maske vardı. Direniş zamanı kafamıza taktıklarımızdan. Her ihtimale karşı bıçak elindeydi. Kanını silmiş ama. Gülümsedim. Çıkarken kapıyı çekmesini rica ettim. Kapıyı çekti ve çıktı. Ben olsam, benimle sohbet etmek için biraz kalırdım. Ölüyorum sonuçta. Piç kurusu!

Dışarıdan nasıl görünüyorum acaba? Beni böyle bulacak olmaları çok kötü! Çok aptalım. Şimdi hatırladım neden bu işi gazla yapmak istediğimi. Herkesin aklında böyle kalacağım. Tüh!

Mangal ne koktu arkadaş. Sanki bizim salonda yapıyor pezevenkler!

Ayağa kalkmaya çalıştım ama başaramadım.

Kendimi iyi hissetmiyorum. Galiba uyuyorum. Canım çok fena mangal çekti i,i işliiş




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mor Yumurta Turşusu

Saçlarım on numara görünüyordur kesin. Fena rüzgar var çünkü.

Günlerdir açım. Kalbimi doyurmaya geldim.